güvenlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
güvenlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Kasım 2013 Pazartesi

Sosyal Ağlar ve Güvenlik


Sosyal ağlar geniş kitleleri kendine çekiyor. Bu çekimin etkisiyle sosyal ağlar olmasa hiç tanışmayacak olanlar bile ucundan, köşesinden bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon kullanıcısı oluyor. Belki de farkına bile varmadan tehlikelerle dolu bir sanal dünyanın içine dalıveriyorlar. Ne tür tehlikeler söz konusu ve bu tehlikeler nasıl önlenebilirler?
İsterseniz bu blog yazısını benim sesimden dinlemek için buraya tıklayın.

Merhaba,

Bundan bir yıl kadar önce Facebook'da bir süredir görüşemediğim arkadaşım, durup dururken mesaj yazmaya başladı. "Nasılsın, iyi misin?" kısmından sonra damdan düşer gibi bana "sen, kontörlü telefon mu kullanıyordun?" diye sordu. Ben de kendisine "benim telefonum yok unuttun mu?" diye sordum. O andan itibaren bana başka bir şey sormadı. Hemen o arkadaşımı telefonla arayıp durumu kendisine ilettim. Birileri Facebook hesabının şifresini ele geçirmişlerdi. Hemen, bilgisayarını iyi bir virüs programı ile taratıp temizlemesini ve ardından da Facebook hesabının şifresini değiştirmesini istedim. Sanırım, dediklerimi yapıp ardından durumu adli mercilere de iletmiş. Daha sonra Facebook arkadaş listesindeki pek çok tanıdığından kontör istendiği, kimi tanıdıklarının verilen numaraya kontör yollamış olduklarını öğrendik. Bu, nispeten masum sayılabilecek bir dolandırıcılık girişimi. Kimi zaman doğrudan, çok zor durumda olduğunu belirtip, borç para isteyenler de var. Hiç sorgulamadan yardım etmeye çalışanlar da var. İki taraf için de maduriyet oluşturan, kötü bir durum.

Bir diğer tür de Facebook'da tıklanıp çalıştırıldığında sizin zaman tunelinizde son derece kışkırtıcı mesajlar ile arkadaşlarınızı tıklatıp, virüs bulaştırmaya çalışan gönderiler. Arkadaşlarınız genellikle durumu anlasalar da aralarında daha önce benzer bir virüsle karşılaşmamış olanlar tıklayıp, kendileri de virüs yaymaya başlayabilirler. Kişisel bilgilerinizi alıp pazarlamaya çalışan veri toplayan uygulamalar da bunlar kadar olmasa da zararlılar içerisinde kabul edilmeli.

Bu nasıl yapılıyor ve nasıl önlenir? Öncelikle sizin sosyal ağ şifrenizi ele geçirmeleri gerekiyor. Bunun için makinenize bir virüs yüklemenizi sağlamaları lazım. Genellikle bunun için çok ilginç bir başlığa sahip bir gönderiye tıklayan bir kurban gerekiyor. Bu Facebook, Twitter gibi bir sosyal ağda da olabilir, İnternet'te başka bir sayfada açılan popup menüde de. Hatta "bilgisayarınıza virüs bulaştı, temizlemek için buraya tıklayın", "mobil tarayıcınız çöktü, düzeltmek için buraya tıklayın", diyen kendi açılır yani pop-up pencereler ile mesajlar halinde olabilir. Genellikle bunlara tıklamanız halinde, çalıştırılabilir bir dosya bilgisayarınıza indirilir. Yine genellikle antivirüs ya da flash player yükleme dosyası gibi görünseler de aslında bilgisayarınıza, tabletinize ya da akıllı telefonunuza bir kaç virüs içeren dosya yüklerler. Sonra hesaplarınızı, şifrelerinizi ele geçirebilir, makinenizi zombiye çevirip bir özel ağda çeşitli pis işler için kullanabilirler.

İyi virüs temizleme programları genellikle bu tür zararlıları anında ya da daha sonra tespit eder ve temizler. Ancak kendi başınıza halledemediğinizde, anlayan bir tanıdığınızdan ya da profesyonel hizmet veren bilgisayar firmalarından yardım almakta fayda var. Mümkünse, böyle durumdaki bilgisayarları İnternet'e bağlamayın. Temizlik bittikten sonra da mümkün olduğunca çabuk, tüm şifrelerinizi değiştirin. Güncel tuttuğunuz bir virüs yazılımı edinin. Düzenli olarak bilgisayarınızı taratın. Önemli dosyalarınızın yedeğini ayrı bir depolama biriminde bulundurun. Bulut depolama çözümlerinden yararlanarak yedeklerinizi İnternet'te de tutabilirsiniz. Mümkünse her ikisini birlikte yapın.

Sosyal ağlarda her ne kadar arkadaşlarınız ile iletişim halinde de olsanız, aslında yabancı bir ortamda olduğunuzu ve kötü niyetli insanların da düşündüğünüzden daha yakında olabileceklerini unutmayın. Sizi çok meraklandıran bir başlıkla karşılaşırsanız ona tıklamadan önce bir kaç kez düşünün. Emin olamıyorsanız sosyal ağlarda böyle linklerin güvenli olup olmadığını gösteren web sitelerinden yardım alın. Özetle, uyanık ve dikkatli olun!

İlginç linkler ve görseller kullanarak, kendi açılır pencerelerle, sanki bankanızın web sitesine giriyormuş izlenimi verip, size bir virüs bulaştırıp bilgilerinizi çalma girişimlerine ve benzerlerine phishing ya da yemleme deniyor. Gerçek dünyada da bu girişimlerin benzerleri, bankamatiklere eklenen kart okuyucu, kamera, şifre kaydeden klavye gibi donanımlar ile yapılıyor. Amaçları aynı, sizi kandırmak ve kayba uğratmak. Biraz dikkatle son derece can sıkıcı durumlardan kurtulabileceğinizi aklınızdan çıkartmayın.

Sadece gerçek dünyada değil, sanal dünyada da virüsten uzak ve güvenli olmanızı dilerim.

Sağlıcakla kalın.

18 Eylül 2013 Çarşamba

Sosyal Alışveriş


Toplumun büyük kesimi hala kredi kartı numaram ya çalınırsa diye sanal alışveriş bile yapamazken, "sosyal alışveriş de nereden çıktı?" diye düşünebilirsiniz. O halde biraz daha sık İnternet'teki alışveriş sitelerine dikkat edin, sosyal medya ikonlarının oraları da kaplamış olduğunu göreceksiniz.


Merhaba,

Öncelikle İnternet, sosyal medyadan daha geniş bir küme ve sosyal medyayı içeren daha büyük bir küme. İnternet, alışveriş konusunda yerinizden kalkmadan dünyanın en ücra köşelerinden bir şeyler alabilme imkanını yıllardır sağlıyor.

Yeri gelmişken, "kredi kartı numaram çalınır mı?" endişesine değineyim. Kredi kartı detaylarınızı korumaya çalışmakla yerden göğe kadar haklısınız. Kim bilir, nerede bulunan bir web sitesine erişip, oradan bir şeyler alırken kredi kartı numaranız kötü niyetli kişilerin eline geçerse, hiç de iyi olmaz. Ancak unutmayın! Bir lokantada kartınızı garsona verdiğinizde de kart bilgileriniz kopyalanabilir, bir mağazada alışveriş yaparken de. Yakın çevrenize, bir siteden alışveriş yapmadan önce danışabilirsiniz. Sosyal Medya'daki arkadaşlarınız da böyle bir durumda size alışveriş yapmayı düşündüğünüz site hakkında fikir verebilirler. Sitenin iletişim linkine tıklayıp, açık adreslerini telefonlarını paylaşıp paylaşmadıklarını kontrol etmek ve gerekirse arayıp görüşmek de bir yol olabilir.

Yine, yeri gelmişken, size sms, mail ve benzeri yollarla ulaşıp bir şey kazandığınızı, bedavaya bir ürün, sigorta vs. isteyip istemediğinizi sorup, daha sonra, kredi kartı numaranızı her ne nedenle olursa olsun isteyen kişilere hiç bir bilgi vermeyin! Onlar İnternet'teki alışveriş sitelerinden çok daha tehlikeli olabilirler.

Konumuza dönelim. Sosyal Alışveriş, aslında siz istemeseniz de, sizi bulan reklamlar gibi bir şey değil. İlgi alanlarınıza ve yaptığınız alışverişlerinize göre, size tam da aradığınız türde reklamları gösteren açılış sayfanızın sahibi Google hiç değil. Sosyal alışveriş, çevrenizde olup, takip ettiğiniz kişilerin paylaşımları sonucunda sizi etkilemeleri ile geldiğiniz yer.

Aslında gerçek arkadaşlarınızla bir araya gelip, ilgi alanlarınıza göre gerçek dünyada alışverişe çıkmanız mümkündür. Mesela ben, bu aralar amatör telsiz kulübüm Antrak'dan yıllanmış dostlarımla birlikte Cumartesi günleri elektronik cihaz ve parçalar satan Ankara, Ulus civarındaki dükkanlara uğruyorum. 8-10 kişi birlikte dolaşıyor, alışveriş yapıyoruz. Karşılıklı deneyimleri paylaşmamız sonucunda neyin nerede daha kaliteli ve ucuz olduğunu keşfetmek, hem kolay hem de zevkli bir sosyal deneyim yaşatıyor. Sanırım herkes bu derece ortak yanları olan dostlarla bir araya gelmek, üstelik bir de birlikte alışveriş yapmak şansını bulamayabilir.

Günümüzün yalnızlaştıran dünyasından gerçek deneyimlerin yerini sosyal medya pekala alabiliyor. Mesela aldığım ürünleri inceleyip, bunu blogumda yayınladığımda pek çok okur gelip okuyor ve en azından bir fikir edinmiş ya da kafası karışmış bir şekilde ayrılıyor. Aynen, gerçek dünyada olduğu gibi. Yine sosyal paylaşım sitelerinde yapılan paylaşımlar sonucunda pek çok yenilikten haberden ve uygun koşullarla satılan ürünlerden haberdar olup, haklarında yapılan yorumları okuyabiliyoruz. Bir ürün hakkında ne kadar reklam ve benzeri bilgi bize ulaşsa da, ürün hakkında tanıdığımız bir kişinin yorumları çok daha etkili olabilir. Sosyal Medya da, bu kuralın işlediği yerlerden biri. Tanıdığınız birinin bir ürün hakkında yaptığı yorumlar aklınızda kalıyor.

Diğer yandan, sanal alışveriş siteleri de sosyal medyayı olabildiğince etkili kullanıyorlar. Facebook, Twitter hesabı olmayan alışveriş sitesi yok gibi. Yine sosyal medya sitelerinden kampanyalar düzenleyen pek çok satıcı var. Sitelerde satılan ürünlerin kolayca sosyal medya yoluyla paylaşılabilmesi için her türlü çaba sarfediliyor. Genellikle bir ürün incelerken, aynı sayfada pek çok sosyal siteye ait paylaşım ikonlarını görüyor olmalısınız. Beğendiğiniz ürünü dilediğiniz anda arkadaşlarınıza duyurabilirsiniz. İşte, en basit şekliyle sosyal alışverişe ilk adımı attınız. Ürün hakkında yorumlarınızı da paylaştınız mı, sizden iyisi yok. Şimdilik yavaş adımlarla ilerliyor. Gelecekte daha yoğun sosyal alışveriş örneklerini görecek ve yaşayacağız. Kim bilir belki de bir gün sosyal medya siteniz size ilgilendiğiniz ürünler hakkında satışa yönelik teklifler sunacak.

Sözün özü, hayatın bir parçası olan alışveriş, önce İnternet'in daha sonra da sosyal medyanın içine girdi. Eminim Facebook gibi siteler mümkün ve karlı olsa bünyelerinde alışveriş imkanını da sunarlar. Sanırım ekonomi ağırlıklı dünyada sosyal mecralar da bir kaçış ve kafa dinleme imkanı sağlama konusunda yetersizler. İnsan bazen alabildiğince yeşil, bomboş kırlarda yalnız kalmak istiyor.

İyi günler dilerim.

Simurg

Simurg, Zümrüd-ü Anka ya da Phoenix olarak isimlendirilen efsanevi kuşlar bana göre aynı adrese çıkan küçük farkları olan bir tür kültürel i...