Geçtiğimiz hafta Cumartesi günü (13.04.2013) Kafes Fırın Anıttepe Şubesi büyüyerek yeni hali ile hizmete girdi. Bloggerları da çağırdılar "gelin, görün yerimizi ve ekmek yapın" diye.
Eğitim bir sunu ile başladı. Ön bilgileri de bu sunu sayesinde aldık.
Aslı Yıldırım hanım eğitim boyunca bizi bilgilendirdi.
Doğrusu ekmek yapımı hakkında fazla bir şey bilmiyordum. Ancak bu kadar da zor bir şey beklemiyordum. Yukarıda yoğurma işini yapan makineyi görüyorsunuz. Hemen aşağıda ise bu yoğrulan hamurların uygun gramajda bölünüp yuvarlandığı makinenin çalışırken çektiğim görüntüleri var.
Hemen aşağıda ise bildiğimiz taş ekmeğine nasıl form verildiğini ve dinlendirilmek üzere nasıl hazırlanıp istiflendiğini izleyebilirsiniz.
Kafes Fırın artık şehir içerisinde ekmek fırını açma izni verilmediği için mevcut bir ekmek fırınını alıp bunu iyileştirerek işe başlamıştı. Anıttepe'de. Burada butik ekmek üretimi yapılıyor. Bildiğiniz taş ekmeği de üretiliyor. Bu taş ekmeğini üretmeyi bırakmak istemişler ama çevre halk buna izin vermemiş. Nedenini örnek olarak verdikleri taş ekmeğini ertesi gün kestiğimde anladım. Bir gün sonra bile ekmek çıtır çıtır ve tazeydi ;)
Bir ekmek fırınının üretebileceği her tip ekmek burada üretiliyor. Üretim oldukça temiz ve devamlı olarak denetim altında (gerçekten).
Kendi ekşi mayalarını üretiyorlar. Bu maya ile üretilen ekmeğin tadına doyum olmuyor. Üretimi öyle kolay değil. ustamız Ali Çıracı burada devreye girip, tüm süreci olabildiğince özet ancak anlaşılır bir biçimde anlattı.
Dinlendirme odasında kontrollü şartlarda bekletilen hamurlar. Zamanı geldiğinde taş fırında yerlerini alıp pişecekler.
Modern ve yumuşak görünümlü olsa da kalbi "taş" olan fırında pişiyor ekmekler.
Sanırım mutlu son böyle bir şey oluyor.
Ya da aşağıdaki gibi!
Gelelim yoğurup yaptığım ekmeğe!
Yukarıdaki hamurlardan en şekilsizi bendenize ait.
Ancak yine de lütfettiler katıldığım etkinlik için bir sertifika verdiler. Dolayısıyla belgeli olarak ekmek yaptım. Sertifikam var ("havada durdum, şahitlerim var" olgusuna göndermedir)!