Priz PC etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Priz PC etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Mart 2008 Perşembe

Tak Fişe, Başla İşe!

70'li yılların Yeşilçam filmlerine gönderme yaparak yazıya başladım ama okumaya devam ederseniz yerinde bir başlık olduğunu göreceksiniz. Yıllardır kişisel pc denilen koca koca teneke kutular masalarımızı, ofislerimizi, evlerimizi işgal ediyor. Üstelik fazlasıyla da ses yapıyorlar. Neyse ki dizüstü bilgisayarlar alınabilir hale geldi de artık yavaş yavaş peynir tenekesi kıvamındaki bilgisayar kasalarından kurtulmaya başladık. Peki ama bunun bir adım ötesi ne olabilir? Son zamanlarda yolunuz banka, hastane gibi yerlere düştüyse belki dikkatinizi çekmiştir. En fazla şişman bir çikolata kutusu kadar yer kaplayan birşeyler pc niyetine kullanılır oldu. Bu cihazlara "thin client" deniliyor. Pek çok çeşitleri var. Pek yeni bir fikir de değil aslında. Geçmişin ana sunuculu aptal terminalleri de bunlara benziyordu. Yalnız, haklarını teslim etmek lazım, bunlar biraz daha akıllı sayılırlar. Bir de tek pc'yi aynı anda ayrı birer pc gibi birden fazla kullanıcıya paylaştırabilen türleri var bu cihazların. Öncelikle en basitlerinden başlayayım anlatmaya

Yukarıda görmekte olduğunuz Mini Station SOH-2000 fiyat ve kalite olarak aşağılarda olan bir ürün. Bir sunucuyla ethernet portu aracılıyla haberleşiyor, VGA, fare, klavye ve hoparlörlerinizi bağlayıp (mikrofon girişi yok!) sunucunuzun gücüne göre 30 adede kadar terminal sahibi olabilirsiniz. Oyun oynatmadan sadece internet erişimi verecek bir eğitim salonu için düşük maliyetli çözüm olarak düşünülebilir. Sunucunuzun üzerindeki tüm windows uygulamalarını sorunsuz çalıştırabiliyor. Tek bir PC'yi birden fazla kullanıcıya kullandırmak işin özü. Biraz daha iyi bir cihaz istiyorsanız, var elbet. Ncomputing L230 Network Terminali neredeyse tam bir pc kadar bağlantı noktasına sahip. Son derece az enerji tüketiyor ve sessiz. Fazladan mikrofon ve USB bağlantıları da var. "Bilgisayar isterim" diye sızlanıp duran ilköğretimdeki çocuğunuzun odasına, yada doktor muayenahanenizdeki yardımcınızın masasına düşük maliyetli bir çözüm olarak düşünülebilir mi ne dersiniz? Bu cihaz yanında gelen aksesuarla bir adım öne geçiyor. Hele Standart lcd monitörlerin arkalarında yer alan montaj yuvasına takılmasını sağlayan bir aksesuarı var ki ortalıktaki kablo salatasını bir anda organize ediyor. Fiyatı 333 YTL.

Bir de yukarıdaki cihaz var. HydraPAC 2000/XP Multimedia aslında biraz daha geri bir teknoloji sayılır ama kimine daha kullanışlı gelebilir. Bu cihaz ethernet değil usb üzerinden haberleşerek tek PC'yi çok kişiye kullandırabiliyor. Bu defa da herkesin kendi monitör, klavye, fare ve ses imkanı var tabi ki. 8 adede kadar kullanıcı sayısı ise doğal olarak ethernet üzerinden 30 adede kadar çıkabilen diğer modellerin gerisinde kalıyor. Multi PC network terminali yukarıdakilere göre daha gelişmiş bir cihaz olarak ortaya çıkıyor. Windows Ce işletim sistemi ile ya da Gömülü terminal yazılımı ile çalışıyor. Diğerleri gibi 30 adede kadar bir sunucuya bağlanabiliyor. Avantajı, tamamen Türkçe bir arayüze sahip olması kuşkusuz. Ayrıca CF hafıza kartı ile hafızası arttırılabiliyor. İşte bomba Şimdi sıkı durun en iyisini sona bıraktım. Yukarıda anlatılan tüm cihazlar bir ana bilgisayara muhtaç. İyi de kendi başına çalışsa fena mı olur bu cihaz? Beklentilerin biraz ötesinde bir cihaz var aslında. Yer kaplamama konusunda ise benzeri yok denilebilir. İşte Jack PC. Ya da halk arasındaki kullanımıyla Priz PC. Priz PC gerçekten yenilik getiriyor. Standart ethernet portu sökülüp yerine takılabiliyor. Enerjisini ethernet hattından alıyor (buna uygun donanım desteğinin switchte olması gerekiyor yoksa üzerindeki adaptör girişinden beslemek lazım).

İşin asıl ilginç yanı bu cihaz resmen bir PC. Üzerindeki işletim sistemi Windows Ce. Bunun olası bir iki sakıncası olabilir tabi. İstediğiniz tüm programları çalıştıramayabiliyorsunuz. Ancak bu cihaz o kadar az yer kaplıyor ki (hatta kaplamıyor).

Birkaç değişik konfigürasyonlu modeli var. Cihazı monte ettikten sonra geriye monitör, klavye ve farenizi takmak çalışmaya hazır hale gelmesi anlamına geliyor.

En üst modelinin özelliklerini yazmadan geçmeyeyim.

Özellikler: DVI-I görüntü çıkışı, ikili monitör desteği, Sağlam, çalınmaya karşı dayanıklı yapı, Duvara, mobilyaya, zeminde saklı ethernet kutulara montaj kolaylığı, Ethernet üzerinden güç desteği veren (PoE) standart cihazlara bağlanabilme. Aynı zamanda dışarıdan da beslenebilme, RISC bazlı mimari, 8 Mb video belleği İsteğe göre düzenlenebilir masaüstü arabirimi, Kullanıcı ihtiyaçlarına göre plug-in'ler ile şekillendirilebilen modüler işletim sistemi, Tak-çalıştır özelikli, Bilgi güvenliği yüksek, Virüslere ve Truva Atlarına (Troyan) karşı neredeyse %100 güvenli, Kullanıcı yönetim arabirimiyle ölçeklenebilir bir sistem yönetimi.

Windows Ce yerine Linux bazlı bir işletim sistemi alternatifinin de yakında sunulma ihtimali var.

Donanım özelliklerinin dikkat çekici özellikleri ise şunlar: 128 mb DDR hafıza, 64 MB sabit disk niyetine flash bellek (kutu içinde), 4 usb girişi, Mikrofon ve hoparlör girişleri, Ethernet (buat içinden kablo bağlantısı) Sunucu aracılıyla veri yönetimi uygulamaları desteği.

Aşağıya tanıtıcı filmini de ekledim. İngilizce bilmeseniz de izleyebilirsiniz. Cihaz ve kullanım alanları hakkında fikir veriyor.

Bu teknolojik gelişme hızı ile 10-15 yılda peynir tenekesi büyüklüğünde PC'ler buatın içine girdi ya, artık bundan sonra ne görsem şaşırmayacağım, söz.

Sağlıcakla kalın.

Simurg

Simurg, Zümrüd-ü Anka ya da Phoenix olarak isimlendirilen efsanevi kuşlar bana göre aynı adrese çıkan küçük farkları olan bir tür kültürel i...