Ülkemizde ilk geniş band İnternet erişimi kablo tv üzerinden başlamıştı. O zamanlar telekom tekeli tüm haberleşme kanallarına sahipti. Aynı zamanda çevirmeli İnternet hizmetini de Türk Telekom veriyordu.
Daha sonra kablo İnternet'in lisans hakkı özel sektöre verildi. Aynı dönemlerde son derece sınırlı sayıda kullanıcı da ADSL ile tanıştı. İki sistem bir süre beraber yollarına devam ettiler.
Birden bire her ne olduysa (!) ADSL'nin yaygınlaştırılmasına ve Kablo İnternetin güdük kalmasına karar verildi sanıyorum. O günden sonra lisans anlaşması ve yatırım yapan firmalar da bir şekilde oyun dışı bırakıldı.
O dönemin çılgın 128 kpbs hızları, bu güne fiber kablolar ile ADSL'de 20 Mbps'a, yine Kablo İnternette de 100 Mbps'a yükseldi.
Serbest rekabet halindeki piyasalardaki olması gereken görünmez el, bizim oligopol piyasasında tamamen farklı işleyerek bir şekilde hala iki sistemin rekabet etmesine izin vermiyor korkarım.
Şu aşağıdaki Kablo İnternet fiyatlandırmasına bir bakın.
Görsel http://www.turksatkablo.com.tr/int-tarifeler.aspx sitesinden alınmıştır.
Dikkat ederseniz hız ayrı, kota ayrı bir değer olarak görülüp ikisinin bileşenleri toplanıp fiyatlandırılmış.
Oysa, ha 10 Mbps, ha 66 Mbps kota 80 GB ise fiyat farklılaştırması yapmanın bir anlamı yok. Birinde daha hızlı dolar kota, diğerinde daha yavaş. Hız ve kota kombinasyonlarının İnternet kullanıcısı için bundan öte bir anlamı yoktur.
100 Mbps'ye 100 GB kotaya 100 lira bayılıp alacak kaç ev kullanıcısı bulabilirsiniz? Aynı şekilde profesyonel kullanıcılar için de hız yeterli gelse de kota sınırı işi bozabilir.
Gerçekten ADSL ile rekabet amaçlansa şimdiki şartlarda; diyelim 10 ya da 20 Mbps hıza kadar 50 Gb adil kullanım, bu limiti aşınca da 1 Mbps hıza düşüp devam edilebilirdi. Bu olmadan, hangi hız kota kombinasyonunu denerseniz deneyin, bunun sınır sevmeyen kullanıcılar için bir anlamı olmayacaktır. Bu arada belli kotadan sonra hızı düşüren teknolojinin ellerinde olmadığına da eminim. TTNET bile yıllar sonra geçebildi o sisteme. Tabi aşılmayacak bir şey değildir bu durum.
Rekabeti önleyici bir takım görünmez eller bu işi engelliyor mu yoksa? Normal şartlarda Rekabet Kurumunun devreye girip gizli bir anlaşma için araştırma yapması gerekir sanırım. Ancak o kanattan da ses çıkmıyor.
Şimdi her iki İnternet servisi (ADSL ve Kablo) fiber altyapıya geçiyor. Hatta Süperonline da kendi fiber altyapısını hızla döşüyor. Kısa süre içerisinde yaygın yüksek hızlı İnternet erişimi mümkün olacak. Yani bildiğiniz 20 Mbps hızlarda ADSL aboneleri interneti kullanmaya başlayacaklar. Büyük ihtimalle sadece hızları kendiliğinden artacak ödedikleri bedeller değişmeyecek.
Hız konusunda kablo kolayca 100 Mbps olabilme avantajına sahipken, garip fiyatlandırma politikası adeta ADSL ile rekabet etmemek üzere kurgulanmış gibi duruyor.
Kablo İnternette acilen belli bir adil kota (sevmiyorum bu terimi) seviyesine kadar son sürat, aştığında da 1 Mbps seviyesine düşen makul fiyatlı bir fiyatlandırma yapılması gerekmektedir.
"Yok, biz tok satıcıyız, böyle devam ederiz!" diye düşünülüyorsa Kablo İnterneti de yakında birilerine satacaklar demektir.
Türkiye'de Tüketici Hakları göstermelik var.
YanıtlaSil