İneklerin bir gün gelip de konuşup, yazıp, düşünüp kendileri olmanın farkına vardıklarını düşünün. Öyle yakın bir gelecek değil, şöyle 100 bin yıl kadar sonra gerçekleşsin. Olur mu olur.
İnek toplumu, uzun süre tecrit edilmiş bölgelerinde yaşadıktan sonra binlerce yıl boyunca insanlar nedeniyle yaşadıklarını protesto eden bir deklarasyon yayınlar.
Şimdi neleri bildirdiklerini aşağıya alıyorum.
Özgürlük Deklarasyonu
İnsan toplumunun yöneticileri ve bireyleri,
Sizler, binlerce yıl atalarımızı eşi benzeri olmayan (en azından bizim tarihimiz açısından) bir şekilde, planlı, bilerek ve isteyerek esir ettiniz, akla hayale gelmedik yöntemlerle daha verimli olmamız adına bizlerin genetik yapımızla oynadınız. Bu da yetmedi, etimiz ile beslendiniz. Planlı olarak türümüzün bireylerin yetiştirip yok ettiniz. Üstelik popülasyonunuzun sayısının kat kat fazlasına bu zalimliği yapmaktan hiç çekinmediniz. Bizleri kendiniz için varolmuş canlılar olarak gördünüz. Bunu kendi tarihinizde "SOYKIRIM" olarak adlandırsanız da bizlere karşı çekinmeden uyguladınız.
Türünüzün belli kesimlerde türümüz kutsal kabul edilip saygı duyulsa da diğer insan toplumlarında tarihiniz boyunca hep et olarak metalaştırıldık. Özellikle 20. yüzyılınızdan sonra atalarımızı, zincir lokantalarda hamburger denilen ekmek arası bir yiyecek halinde 1000 yıl önceye kadar müthiş rakamlarda tükettiniz.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi arenalarınızda atalarımızı şişleyerek öldürdünüz. İzleyicilerinizin çılgınlar gibi eylendiklerini gösteren tarihi dökümanterleriniz, arşivlerimizin en korkulu vahşet parçaları oldular.
Çocuklarınız, bizim çocuklarımızı beslemesi gereken can sıvımız (siz süt diyorsunuz) ile büyüyüp serpildiler. Hepsi daha sonra etimizi de yediler tabi ki.
Genetik olarak benzerliğimiz %80 olmasına karşın bizi bu kadar kolay tüketmenizin altında aslında birbirinizi de kolayca tüketebilecek geçmişe sahip korkunç yamyamlar olmanıza bağlıyoruz. Bu eğiliminiz bizleri beslerken de aklınıza gelmiş olacak ki, bizlere de kendi akrabalarımızın artıklarını yıllar yılı yedirdiğiniz arşivlerinizde kayıtlıdır. Deli dana hastalığı sizin türünüzü tehdit eder hale gelene kadar bizi birbirimize yedirtmek garip gelmemiş, korkunç varlıklarsınız.
Türümüz için hala ciddi bir tehdit unsuru olan sizlerden ancak, arındırdığımız kendi bölgelerimize sığınarak kurtulabildik.
Halen evrimleşememiş olan pek çok gelişmiş yaşam türünü yiyecek olarak tüketmenize dayanamıyoruz.
Sizler dünyada yaşayan gelmiş geçmiş en korkunç avcılarsınız. Bizlerden uzak olmanız için her türlü önlemi almış olsak da, barışçı türümüz için en büyük tehdit olan sizlerden uzak olma zorunluğu türümüzün varlığını ve seyahat özgürlüğünü sınırlıyor.
Size, sizin silahınızla değil, kendi korumaya yönelik yöntemlerimizle önlem almaktan başka birşey yapmasak da türümüzü tehdit etmeniz halinde en şiddetli yöntemlerimizle karşı koyacağımıza emin olabilirsiniz.
Bizlerden sonsuza kadar uzakta olmanız ve öyle kalmanız dileğiyle.
Bilinçli inekler toplumu.
İneklerin bu bildirgesi; "benim tarıkatlarım" bütünüde kurguladığım bir inekliği doğruluyor; yani, yahnisini yaptığımız inekler ve diğer canlıların akıllı olduğu gezegen vardır; orda inekler akıllı, insanlar akılsız olacaklardır ve ineklere yapılanlar bu sefer ineklikler tarafından insanlara yapılacaktır...
YanıtlaSilİnek-insan farkı; ikisi de "in" ile başlamasına karşın büyüktür; insanlar bencildir, inekler değil, çünkü insanlar etinden ve sütünden kendisini besler, inekler başkalarını. Bu nedenle inekler "İn", insanlar "Out"....Siz hiç süt içen, et yiyen inek gördünüz mü? İnsan hem kendi etini-sütünü, hem başkasının etini sütünü kullanılır; işte buna evrenin en büyük vahşeti, insan vahşeti diyemiyoruz insanlığımız yüzünden..İneğin derisini ve gerisini(Bioenerji demek istedim)de unutma..
En büyük insan, başka küçük yok..