15 Aralık 2008 Pazartesi
Zamanı Durdurmak
Bilim kurgu dizilerinin ve filmlerinin pek bir moda haline getirdiği zamanı durdurmak mümkün mü?
Şüphesiz zamanı istediğimizde durdurabilsek ve durmuş zamanın içerisinde istediğimiz gibi hareket edebilsek, nesnelerin yerini değiştirebilsek, insanların duruşlarını değiştirebilsek pek keyifli olabilirdi. Heroes'un zamana hükmeden karakteri Hero Nakamura bunu yüzünü ıkınır gibi buruşturarak yapabiliyor. Keşke hepimiz için o kadar kolay olsaydı.
Click filminde ise Adam Sandler elindeki kumandanın durdurma tuşuna basıp zamanı dondurup çevresindeki insanların ellerini ayaklarını sağa sola çekiştiriyordu.
Peşinen söyleyeyim eğer eskaza böyle bir zaman durdurma olayını becerebilirseniz çevrenizdekilerin orasını burasını kurcalamayın! Hatta dokunmayın bile. Zamanın durması pek mümkün olmasa da sizin göreli olarak ışık hızına yaklaşacak bir hızda hareket edebilme yeteneğine sahip olmanız, çevrenizdeki zamanın sizinkine göre daha yavaş akması etkisini yaratabilir. Tabi bu durumda zaman gerçekten size göreli olarak durmuş gibi bir hal almışken nasıl çevrenizdeki havayı soluyabileceğiniz ayrı bir problem. Bu hızda hareket edebilmek için gereken enerjinin büyüklüğünü bir an için göz ardı edelim. Hala kuantum fiziğine tam olarak hakim olamadığımız için bir şekilde bunun mümkün olduğunu varsaysak, ışık hızına yakın bir hızda birine küçük bir fiske atsak bile bu etkinin karşı tarafta ve hatta sizde ne tür bir tepki oluşturabileceğinin deneysel olarak tespit edilmesi tehlikeli olabilir.
Olayın masalsı yanı ise çekiciliği yüzünden daha pek çok bilim kurgu esere ilham kaynağı olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Peki zamanı durdurmak mümkün mü? Belki, hatta zaman kendiliğinden durup, yeniden devam ediyor da olabilir ama zaten biz bunun farkına varamadıktan sonra, bunun ne faydası var ki?
Bir ara, ben de bir bilim kurgu denemesi yaparsam bu fikirleri de kullanabilirim sanırım.
Sağlıcakla kalın! Bu zaman akışı içinde kalın :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hafıza ve Kimlik: İnsanı İnsan Yapan Nedir?
İnsan nedir? Nasıl olmuş da farkındalık kazanmış? Peki bu farkındalık ne kadar değerli? Hafızamız olmadan bir değerimiz var mı? Henüz geneti...
-
Köpük baloncuk yaparken deterjan ve su kullanıyorsanız muhtemelen baloncuklarınız hemen patlıyordur. Dayanıklı baloncuklar için çözelti...
-
Merhaba. Gurme bir arkadaşım var. Yaklaşık 4-5 senedir kendi tüketimi için şarap yapıyor. İlk yaptığı şarap, pek kolay içilemez olsa da, s...
-
6. Sınıftaki kızım Fen ve Teknoloji ders kitabının 65. sayfasını gösterip bir dinamometre yapıp yapamayacağımızı sordu. Kitabın ilgili ye...
-
Yeni medya, alışveriş, müzik siteleri genellikle sizi tanımak isterler. Sitelerden yararlanmak, kimi zaman alışveriş yapabilmek için, pe...
-
Televizyon, müzik seti gibi genellikle evin salonunda yer işgal eden aletlerin en önemli sıkıntılarından biri cihazların arkasında birike...
Çok güzel özetlemişsin. Ben de bi aralar bu olayla fazla kafa yormuştum. Hatta E=mc2ye göre kendi enerjimle falan da uğraşmıştım ve gerçekten yazdıklarının hepsine katılıyorum. Gerçekten dünyada bilmediğimiz o kadar çok şey var ki...
YanıtlaSilYAĞIZ DAŞDEMİR Çok güzel özetlemişsin. Ben de bi aralar bu olayla fazla kafa yormuştum. Hatta E=mc2ye göre kendi enerjimle falan da uğraşmıştım ve gerçekten yazdıklarının hepsine katılıyorum. Gerçekten dünyada bilmediğimiz o kadar çok şey var ki...
YanıtlaSilBana göre zaman, enerjiyle bağıntılı. Bununla ilgili bir formülümde var. Zaman Akışı=Zaman/Enerji 1973 yılında lise sonda iken
YanıtlaSilkeşfettiğim bir formül. Bu formülün yorumu kısaca, bütün evrende enerji kadar zaman olduğunu ifede ediyor. Zaten Einstein’in Özel ve Genel relativite teorisi örneklerinin sonuçlarıda enerji ile zamanın doğru orantılılığını ortaya koymakta. Bu buluşumu Türkiyede birçok Üniversitenin Fizik kürsülerine
göndermiştim.Ayrıca Tübitak’a da üç dört sefer göndermiştim. Çoğundan hiçbir yanıt alamadım.Tübitak’ta bilimsel bulmamıştı. Daha sonra ABD.’de yayınlanmakta olan Galilean Electrodynamics adlı Uzay Zaman Analizleri yapan hakemli dergiye gönderdim. Hakemle yaklaşık ikibuçuk yıl yazıştıktan sonra İlk makalem 2002,
ikinci makalem 2004 ve üçüncü makalem 2007 yılında yayınlandı. Bütün yazışmalar ve yayınlar ‘www.timeflow.org adlı sitemde mevcuttur.Ayrıca Moskova devlet üniversitesi’nin zamanın Doğasını araştırma enstitüsü, benim web sitemi kendi web sitesine eklemiş. Daha Sonra yayınlanan makalemi ve web sitemi TÜBİTAK’tan inceleyip bana yardımcı olmalarını istedim. Gelen yanıt çok ilginçti ‘Biz de bunu değerlendirecek bir birim yok.’Bilgilerinize
Saygılarımla
Salih Kırcalar