20 Aralık 2024 Cuma

Simurg

Simurg, Zümrüd-ü Anka ya da Phoenix olarak isimlendirilen efsanevi kuşlar bana göre aynı adrese çıkan küçük farkları olan bir tür kültürel insanlık birikimidir. Bu kuşların zaman zaman yanarak kül oldukları ve küllerinden yeniden doğdukları da bilinen anlatılar arasındadır. Ölümsüzlük ya da yeniden doğuşa ilişkin söylenceler olsa da insanın kendini geliştirmesine ve yaşamını iyi değerlendirmesi gerektiğine ilişkin alegorik öyküler olarak da ele alınabilir. Sonuç itibariyle insanlığın ortak değerlerinden sayılabilir. Ben şarkı haline getirebilmek için efsanevi kuş Simurg'dan haber alamayan kuşların onu aramak için çıktıkları ve sonunda kendilerini buldukları kısmını şiirleştirdim. Şiir ya da şarkı sözleri şöyle.

Simurg

Bilgi Ağacı’nın dallarında yaşar Zümrüd-ü Anka
Bilir herşeyi, evrendeki tüm bilgi onda 

Yeniden doğar bu kuş, yanıp kül olsa da
İyi eder her hastalığı gözyaşlarıyla

Kuşlara göre bir kurtarıcıdır Zümrüd-ü Anka
İnanç bu ya, kötülüklerden koruyan güç de onda 

Ancak kuşlar merakta, zira Simurg yok ortada
Aramalı, bulmalılar uzakta da olsa

Yuvası, Kaf Dağında bulutların üstünde en uçta
Ulaşmak için yedi dipsiz vadi aşmalı, işte dağ orada 

İstek, aşk, marifet, istisna, tevhid, sonra da
Hayret ve yokluk vadileri aşılmalı o yolda

Vadilerin üzerinden uçtukça sayıları düşmüş aza
Altıncı “şaşkınlık” vadisinden ve sonuncusu “yokoluş”da 

O vadilerde yitirmiş umutlarını diğer kuşlar da
Otuz kuş kalmış Kaf Dağı’na vardıklarında

Yuvaya ulaştıklarında erişmişler aradıkları anlama
Otuz kuş demekmiş Simurg, Farsça’da 

Anlamışlar ki aradıkları kendileri imiş aslında
Kendilerine varmış yaptıkları zorlu yol da.

Eğer şarkıyı dinlemek de isterseniz onu da kısa bir video klip olarak yayınladım. Aşağıdaki video.



14 Aralık 2024 Cumartesi

Değirmen

Değirmen isimli şarkının sözleri güzel ve anlamlı oldu diye düşünüyorum. Eski ve yıpranmış değirmen ile onun kötü kalpli sahibinden bahsediyor. Çocukluğumuzda dinlediğimiz masallar gibi oldu. 

11 Aralık 2024 Çarşamba

Dalıp Giderim

Bir süredir yapay zeka sitesi Suno ile şarkı sözlerini şarkıya çeviriyorum. Özgün olmaları için en azından bu şarkı sözlerini kendim yazıyorum. En son lisede yazmıştım şiir sanırım. İyi olmadığım bir başka alan da şiir yazmaktır. :) Neyse yapay zekaya yazdırmaktan ya da başkalarının şiirlerini yürütmekten daha iyidir. 

24 Kasım 2024 Pazar

Yolculuk

Yapay zeka ile müzik yapan uygulama Suno ile bir şarkı daha yaptım. Sözlerini ben yazdım. Videosunu da Suno oluşturuyor ancak ben üzerine bazı ekler yaptım. Sözlerin altında insan silüetleri konu ile ilgili olarak yer alıyorlar. Çözünürlüğünü yükselttim. Sesi de biraz artırdım. Aynı sözler ile İngilizce olanını da yaptım. O biraz daha çok izlendi doğrusunu isterseniz. Olsun, hepsi benim çocuklarım gibiler :))))

17 Kasım 2024 Pazar

Yatay Zeka

Bir süredir Suno.com (#reklam değil) ile oynuyorum. Önce bir Eurovision taşlaması rock şarkı yaptım. Aslında öylesine pek ne yaptığını anlamadan oldu. Üzerine bir de video klip çektim. Fena olmadı. Suno'yu biraz daha kurcalamaya devam ettim, her türden şarkılar yaptım. Bu arada telif hakkı ile ilgili sorun çıkmaması için Suno'ya abone de oldum. Böylece oluşturduğum şarkıların telif haklarına da sahip oldum. Şarkıları Youtube üzerinde yayınladığım için bunun hem şimdi hem de daha sonraki dönemlerde önemi var. 

2 Kasım 2024 Cumartesi

Hafıza ve Kimlik: İnsanı İnsan Yapan Nedir?

İnsan nedir? Nasıl olmuş da farkındalık kazanmış? Peki bu farkındalık ne kadar değerli? Hafızamız olmadan bir değerimiz var mı?

Henüz genetik bilimindeki tüm gelişmelere rağmen tam olarak insan neden kendinin farkında? Neden nereden geldim, nereye gidiyorum gibi hayatın anlamına ilişkin sorular soruyor? Böyle sorulara tatmin edici cevap veremiyoruz. Kafamızın içindeki nöron ağı nasıl olup da hem hafıza hem de işlemci olarak çalışabiliyor? Ya da nasıl oluyor da organlarımızın fonksiyonlarını tam olarak anlamakta zorlanıyoruz?

27 Ekim 2024 Pazar

Zamanın Sonu: Ölüm ve Varoluş

Genellikle ölüm korkusu ya da endişesi ile yaşarız. Büyük olasılıkla bu, yaşadığımız sürece, bir gün geldiğinde öleceğimizi bilmemizden kaynaklanıyor. 

Kimilerine göre, ölmemizin nedeni doğmamızdır. "Doğduğumuz anda ölmeye başlarız" düşüncesi, felsefede uzun bir geçmişe sahip olan ve hala güncelliğini koruyan bir konudur. Bu düşünce, insanın varoluşunu, zamanı, yaşamın anlamını ve ölüme karşı tutumunu anlamamıza yardımcı olabilir. İnsan doğuma ve ölüme karşı bir seçeneğe sahip olmasa da kısa sayılabilecek bir yaşama ve pek çok seçeneğe sahiptir. Bu yaşamı hiç bir şey yapmadan da tamamlayabilir. Dünyayı değiştirecek ve etkisini nesiller boyu bırakabilecek bir hayatı dolu dolu da yaşayabilir.

23 Ağustos 2024 Cuma

Cenneti Pahalıya Satmak

Datça: Turizmin Cehennemi mi Oluyor?

Datça'da bir evimiz var. Dolayısıyla yazları zamanımızı burada geçiriyoruz. Eskiden (5-10 yıl kadar önce) denize girmek için yerel işletmelere, otellere gidiyorduk. O zamanlarda da ucuz olmamakla birlikte makul sayılabilecek fiyatları vardı. Mesela yaklaşık 5 yıl kadar önce 25 lira olan bir tabak bademli tavuk yemeği şimdi 450 lira fiyat etiketini taşıyor. Şu anda toptancıdan 50-55 liraya alınabilen bira işletmelerde 170 liraya satılıyor. Yani kâr oranı 1'e 3. Dolayısıyla artık işletmelere, otellere pek gidemiyoruz. 

16 Ağustos 2024 Cuma

Acıya Son Mu, Hayata İhanet Mi? Ötanazi Üzerine Düşünceler

Ötanazi nedir?

Ötanazi, dayanılmaz acı ve çile çeken bir kişinin, kendi isteği veya yakınlarının talebi üzerine, acı çekmesini önlemek amacıyla yaşamına son verilmesi anlamına gelir. Başka bir deyişle, bir kişinin yaşamı, tıbbi yöntemlerle kasıtlı olarak sonlandırılır.

Ötanazi insan için bir haktır. Ancak pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de yasal olarak bir kişi ötanazi ile yaşamına son veremez.

10 Ağustos 2024 Cumartesi

Eternal Youth: A Dream or a Nightmare?

Death is the irreversible cessation of all biological functions that sustain an organism. To put it simply, it is the irreversible loss of the body's fundamental functions, including the central nervous system, circulatory system, and respiratory system. After death, all tissues and cells gradually lose their vitality. The brain, including the brainstem, ceases to function irreversibly. As blood circulation stops, cells are deprived of the oxygen and nutrients they need, rendering them unable to produce energy or eliminate waste. Moreover, the body's defense system, which controls the growth of bacteria, shuts down, leaving the body vulnerable.

30 Temmuz 2024 Salı

Sonsuz Gençlik: Bir Kâbus mu, Bir Cennet mi?

Ölüm, bir organizmayı ayakta tutan tüm biyolojik işlevlerin geri döndürülemez bir şekilde sona ermesidir. Oldukça yalın bu tanımı biraz daha detaylandıralım: Vücudun temel fonksiyonları olan merkezi sinir sistemi, dolaşım sistemi ve solunum sisteminin geri dönüşümsüz olarak kaybıdır. Ölümden bir süre sonra tüm doku ve hücreler kademeli olarak canlılıklarını yitirir. Beyin sapı dahil olmak üzere beynin işlevi geri döndürülemez bir şekilde son bulur. Kan dolaşımı durunca hücreler için gereken oksijen, besin dağıtımı durduğundan hücreler enerji üretemez, hücrelerin içerisinde ortaya çıkan atıkları uzaklaştıramaz. Daha da önemlisi bakterilerin çoğalmasını kontrol altında tutan savunma sistemi de kapandığından vücut savunmasız kalır. 

Simurg

Simurg, Zümrüd-ü Anka ya da Phoenix olarak isimlendirilen efsanevi kuşlar bana göre aynı adrese çıkan küçük farkları olan bir tür kültürel i...